NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’T-TEFSİR

<< 2764 >>

قوله تعالى أستغفر لهم أو لا تستغفر لهم

176- "Onların ister Bağışlanmasını Dile, ister Dileme, Birdir. .. " (Tevbe 80)

 

أنا عمرو بن علي نا يحيى نا عبيد الله حدثني نافع عن عبد الله بن عمر قال لما مات عبد الله بن أبي جاء ابنه إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال أعطني قميصك حتى أكفنه وصل عليه واستغفر له فأعطاه قميصه ثم قال إذا فرغتم فآذنوني أصلي عليه فجذبه عمر وقال قد نهاك الله أن تصلي على المنافقين قال أنا بين خيرتين قال استغفر لهم أو لا تستغفر لهم فصلى عليه فأنزل الله عز وجل { ولا تصل على أحد منهم مات أبدا ولا تقم على قبره } فترك الصلاة عليهم

 

[-: 11160 :-] Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre (münafık) Abdullah b. Ubey öldüğü zaman oğlu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip: "Babamı kefenlemem için bana gömleğini ver, onun namazını kıl ve onun için istiğfar et" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona gömleğini verdikten sonra:

"Hazır olunca haber verin namazım kılayım" buyurdu. Hz. Ömer, ResuIullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i çekip: "Allah, münafıkların namazını kılmanı yasaklamamış mıydı?" deyince Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İki şey arasında muhayyer bırakıldım. Allah: ''Onların ister bağışlanmasım dile, ister diler'ne, birdir ... '' buyurdu" deyip ibn Ubeyy'in namazını kıldı. Bunun üzerine Yüce Allah: "Onlardan ölen kimsenin namazını sakın kılma ... " ayetini indirdi. Bundan sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) artık münafıkların cenaze namazını kılmadı.

 

Tuhfe: 8139

2038'de geçmişti.

 

 

قوله تعالى ولا تصل على أحد منهم مات أبدا

177- "Onlardan Ölen Kimsenin Namazını Sakın Kılma ... " (Tevbe 84)

 

أنا محمد بن رافع ومحمد بن عبد الله بن المبارك قالا حدثنا حجين بن المثنى نا ليث عن عقيل عن بن شهاب عن عبيد الله بن عبد الله بن عتبة عن عبد الله بن عباس عن عمر بن الخطاب رحمه الله قال لما مات عبد الله بن أبي بن سلول دعي له رسول الله صلى الله عليه وسلم ليصلي عليه فلما قام رسول الله صلى الله عليه وسلم وثبت إليه ثم قلت يا رسول الله أتصلي على بن أبي وقد قال يوم كذا وكذا كذا وكذا أعدد عليه قوله فتبسم رسول الله صلى الله عليه وسلم أو قال أخر عني يا عمر فلما أكثرت عليه قال إني خيرت فاخترت لو أعلم أني إن زدت على السبعين غفر له لزدت عليها فصلى عليه رسول الله صلى الله عليه وسلم فلم يمكث إلا يسيرا حتى نزلت الآيتان من براءة { ولا تصل على أحد منهم مات أبدا } فعجبت من جرأتي على رسول الله صلى الله عليه وسلم والله ورسوله أعلم

 

[-: 11161 :-] Ömer b. el-Hattab anlatıyor: Abdullah b. Ubey b. SelOI öldüğü zaman, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cenaze namazını kılması için çağrıldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını kılmak için kalkınca önünde dikildim, sonra: "Ey Allah'ın Resulü! Falan gün şöyle şöyle diyen ibn Ubeyy'in namazını mı kılacaksın?" deyip, ibn SelOI'un söylediklerini saymaya başladım. Resuluila (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tebessüm edip: "Çekil ey Ömer" dedi. Ben ısrar edince ise: "Ben muhayyer bırakıldım ve namazını kılmayı tercih ettim. Eğer yetmi, defadan daha fazla onun için istiğfar etmemin affedilmesine sebep olacağm: bilseydim, onun için yetmişten daha fazla istiğfar ederdim" buyurup ibn SelOI'un namazını kıldı. Fazla geçmeden Tevbe SOresinin: "Onlardan ölen kimsenin namazını sakın kılma ... " ayeti nazil oldu. Ben de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e karşı cüretkar davranışımdan dolayı kendi kendime hayret ettim. Allah ve Resulü (her şeyi) daha iyi bilir.

 

Tuhfe: 10509

2104'te tahrici geçmişti.